Bağış Yap

Amount :
Other : USD

27 Nisan 2013 Cumartesi

Silsile-i aliyye - 14- Seyyid Emîr Gilâl


14- Seyyid Emîr Gilâl
Seyyid Emir Gilal hazretleri, insanları hakka dâvet eden, do ru yolu göstererek saâdete
kavu turan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin on
dördüncüsüdür. Hz. Hüseyin'in soyundandır. Evliyânın me hûrlarından olan Muhammed
Bâbâ Semmâsî'nin talebesi ve Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin hocasıdır. Çömlekçilik
yaptı ı için "Gilâl" veya “Külal” ismiyle me hûr olmu tur. Her ânını slâmiyet’e uygun
olarak geçirmi , pek çok kimse onun sohbet ve derslerinde kemâle gelmi tir. Annesi öyle
anlatır: "Emîr Gilal'e hâmile iken, üpheli bir lokma yesem, karın a rısına tutulurdum. O
lokmayı mîdemden geri çıkarmadıkça, karın a rısından kurtulamazdım. Bu hâl ba ımdan üç
defa geçti. Sonra hayırlı bir çocu a hâmile oldu umu anladım. Bunun üzerine yedi im
lokmaların helâlden olmasına çok dikkat edip, ihtiyatlı davrandım."
Sâlih zâtlardan biri vefât edece i sırada, cenâze namazını Emîr Gilal hazretlerinin
kıldırmasını vasiyet etmi ti. Fakat o, uzak bir yerde bulunuyordu. O zât vefât edince, o
beldenin âlimleri toplandı. Onun ça rılması için, bulundu u yere bir ki i gönderelim dediler.
Bunun üzerine orada bulunan eyh Sûfî; "Haberciye lüzum yok, kendisine mâlûm olabilir."
dedi. Her ihtimale kar ı, iki ki i gidip, haber vermek üzere hazırlanmı tı. Tam gidecekleri
sırada, Emîr Gilal hazretleri âniden kar ıdan gözüktü. Bundan sonra vefât eden zatın cenâze
namazını kıldırdı. Oradaki âlimler, bu i için kendisine nasıl mâlûm oldu unu sordular. O da
u hadis-i erifleri bildirdi: (Kalb, kalbe kar ıdır.), (Mümin, müminin aynasıdır.), (Her
kaptan içindeki sızar.)
Kerâmetten sordular. Buyurdu ki: "Evliyânın kerâmeti haktır. Aklen ve naklen
câizdir. Bu hususta çok nakiller vardır. Süleymân aleyhisselâmın vezîri Âsaf'ın,
Belkîs'in tahtını bir ânda Sana'dan Kudüs'e getirmesi gibi. Bir ba ka misâl; Hz. Ömer,
bir defâsında Medîne’de, hutbe okurken, ran’daki slâm ordusunu görüp, ordu
kumandanına; "Yâ Sâriye, da a yana da a!" buyurdu. Uzakta olan kumandan Sâriye
ve ordunun erleri, bu sesi duyup da a çekildi. Dü manın tehlikeli hücumundan
korundu. Evliyâdan meydana gelen kerâmet, Peygamber efendimizin mûcizesinden
dolayıdır.
Ölüm hastalı ında, talebelerine öyle vasiyet etti: " lim ö renerek Muhammed
aleyhisselâmın yoluna tabî olmaktan aslâ ayrılmayınız. Bu, mümin için bütün
saâdetlerin vâsıtasıdır. Her Müslüman erke in ve kadının, kendine lâzım olan din
bilgilerini ö renmesi farzdır. Bunlar, sırasıyla u bilgilerdir: man, Namaz, Oruç,
Zengin ise, zekât ve hac, ana-baba hakkını ö renmek.
Allahü teâlânın kendisinden râzı olmasını isteyen, anne ve babasının rızâsını
kazanır. Resûlullah efendimiz; "Allahü teâlânın rızâsı, ana babanın rızâsını
kazanmakla elde edilir." buyurdu. Bu bakımdan, ana babanın hakkını gözetmek
mühimdir. Sıla-i rahîm (akrabâyı ziyâret), kom u hakkını gözetmek, lâzım olan alı -
veri bilgilerini ö renmek, helâli ve haramları ö renmek lâzımdır.
Bir dergâh in â ettiriyordu. çilerden biri, "Hiç kimse bir ey getirmiyor." diye söylendi.
Az sonra, bir adam geldi. Çok miktarda ekmek ve üzüm getirdi. Emîr Gilal hazretlerinin
huzuruna varıp, gece gündüz di a rısı çekmekteyim. Sizin duânızı almak için geldim, bana
yardımcı olunuz, takatım kalmadı dedi. Gelen adama; "Yanıma yakla , hangi di in a rıyor?"
buyurdu. Adam yakla tı. Parma ını a zına sokup, a rıyan di inin üzerine koydu. Sonra hlâs
sûresini okudu. Gelen ki inin di a rısı kesilip, hiç hastalanmamı gibi oldu. Bundan sonra
buyurdu ki: "Ey dostlar! hlâslı olunuz. Her i inizi Allah rızâsı için yaparsanız,
kurtulursunuz. hlâssız yapılan amel, üzerinde pâdi âhın mührü bulunmayan geçmez
para gibidir. Üzerinde padi ahın sikkesi bulunmayan parayı kimse almaz. Üzerine
mühür vurulanı ise herkes alır. hlâs ile yapılan az amel, Allahü teâlâ indinde çok amel
gibidir. hlâssız yapılan çok amelin ise, Hak katında kıymeti yoktur. Yaptı ınız her
ibâdeti ve i i, ihlâs ile yapınız. Böylece Allahü teâlânın rızâsını kazananlardan
olursunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder