Bağış Yap
8 Mayıs 2013 Çarşamba
ABDÜLHAY CELVETÎ
ABDÜLHAY CELVETÎ;
Anadolu'da yetişen evliyâdan. Edirne'de doğdu. Doğum târihi belli değildir. Babası
Celvetiyye tarîkatı şeyhlerinden Saçlu İbrâhim Efendidir. Abdülhay Efendi, babasının yanında
yetişti. Celvetiyye tarîkatını da öğrenerek babasından hilâfet aldı ve Rumeli Çirmen
Sancağındaki bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan Akçakızanlık kazâsındaki Alâeddîn
Efendi Zâviyesine şeyh olarak tâyin edildi.
Babasının Edirne Selîmiye Câmii vâizi iken 1660'da vefâtı üzerine, bu câminin vâizliğine ve
tekke şeyhliğine tâyin edildi. Bu görevde uzun müddet kaldı ve insanlara vâzlarında Ehl-i
sünnet yolunu anlattı. 1686'da İstanbul'un Kadırga semtindeki Sokullu Mehmed Paşa
Zâviyesine, Kâdızâde Mahmûd Efendinin ölümü üzerine tâyin edildi. İki sene burada
kaldıktan sonra, Eminönü Yeni Câmi vâizliğine getirildi. 1691'de Selâmi Ali Efendinin vefâtı
üzerine Aziz Mahmûd Hüdâî Tekkesine şeyh olarak tâyin edildi. Bu vazîfesinde ömrünün
sonuna kadar kaldı. 16 Kasım 1705 (H.1117) Pazartesi günü vefât etti. Aziz Mahmûd Hüdâî
Tekkesinin yakınında HalilPaşa Türbesine, Halil Paşazâde Mahmûd Beyin yanına defnedildi.
Şeyh Abdülhay Celvetî, tasavvufdaki derin ve ince mânâlara vâkıf idi. Kalb (gönül) hakkında
şöyle buyurmaktadır:
Hadîs-i kudsîde buyruldu ki: "Ben yere göğe sığmam. Fakat haramlardan sakınan temiz
mümin kulumun kalbine sığarım." Allahü teâlâ nefs ile sır makâmı arasında bir kalb
(gönül) şehri yaratmıştır. Bu şehir dâimâ mâmur olmak ister. Gönlün mâmur edilmesi usta ve
mîmâr ile olmaz. Ancak Allahü teâlânın lütfu ile olur. Hacı Bayrâm-ı Velî talebelerine; "Kalp
şehrinizi mâmur ediniz. Allah adamlarının sözlerini dinleyiniz. İlim öğreniniz." buyurmuştur.
Yine Aziz Mahmûd Hüdâî; "Talebe Allahü teâlânın rızâsını kazanmakta gayretli olmalı, taş
gibi katı olan kalpleri rehber olan zâtın terbiyesinde yumuşatmalıdır. Kalbi yumuşayınca, bu
hâlini hocasına arz edip, onun tavsiyeleri, yol göstermesi ile önündeki yollardan engeller
kalkar ve matlubuna, maksûduna kavuşur. Îmân-ı kamil (olgun insan) olur." buyurdu.
Abdülhay Celvetî, Abdülhay mahlası ile çok güzel ilâhîler söylemiştir. Fakat bu ilâhîlerin
toplandığı dîvan henüz bulunamamıştır. Birçok eser yazan Abdülhay Celvetî'nin eserlerinden
bazıları şunlardır: 1) Kasîde-i Bürde Tercümesi, 2) Feth-ul-Beyan li-Husûl-in-Nasrî
vel-Fethi vel-Emân: Arapça olup Fetih sûresinin tefsîridir. Süleymâniye Kütüphânesi Hacı
Beşir Ağa Kısmı, No: 34'te kayıtlıdır. 3) Tefsîr-i Ba'z-ı Süver-i Kur'âniyye: Türkçe olup,
Meryem, Yâsîn, Feth, Rahmân, Nebe', Nâzi'ât, Abese, Tekvîr, İnfitâr, Mutaffifîn, Kevser
sûrelerinin tefsîridir. 4) Şerh-i Gazel-i Hâcı Bayrâm-ı Velî.
1) Vekâyi-ul-Füdelâ; c.2, s.414
2) Tezkire-i Sâlim; s.462
3) Osmanlı Müellifleri; c. 1, s.125
4) Sefînet-ül-Evliyâ; c. 3, s.21.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder