Bağış Yap

Amount :
Other : USD

25 Mayıs 2013 Cumartesi

AHMED BÂBÂ TENBEKTÎ


AHMED BÂBÂ TENBEKTÎ;
Fas'ın büyük velîlerinden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Ahmed olup babasının ismi
Ahmed'dir. "Bâbâ" diye bilinir. 1554 (H.963) senesinde, Fas'ta bulunan Tenbekt'de doğdu.
1623 (H.1032)de yine aynı yerde vefât etti.
Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra, bâzı temel kitapları
ezberledi. Amcası Ebû Bekr Şeyh Sâlih'den nahiv ilmini öğrendi. Allâme Muhammed Beyden
tefsîr, hadîs, fıkıh, usûl ve Arabî ilimleri tahsîl edip, tasavvuf ilmini ve inceliklerini öğrendi.
Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yükseldi. Uzun müddet onun sohbetinde ve terbiyesinde kalıp,
mânevî feyz alıp yükseldi. Bu arada babasından hadîs-i şerîf dinleyip, mantık okudu. Kuşeyrî
Risâlesi ile Harîrî'nin Makamât'ını babası okuttu. Akranları arasında tanınıp şöhret buldu.
Fas sultanlarından Mahmûd bin Nasr, 1593 senesinde Tenbekt'i işgâl edince, Ahmed Bâbâ'yı
esir edip Merâkeş'e götürdü ve hapsetti. İki sene esir kaldıktan sonra, 1595 senesinde serbest
bırakıldı. Esâretten sonra Merâkeş'de bulunan Şûrefâ Câmiinde birçok kimselere ilim
öğretmekle meşgûl oldu.
Şöhreti daha da yaygınlaşan Ahmed Bâbâ, Merâkeş'de Sultan Mansûr vefât edinceye kadar
kaldı. Sultan vefât ettikten sonra, oğlu Zeydân memleketine dönmek üzere izin verdi.
Memleketi olan Tenbekt'e dönüp orada da ilim öğretmekle meşgûl oldu.
Ahmed Bâbâ Tenbektî, Merâkeş'te bulunduğu sırada, büyük zâtların, evliyânın ve âlimlerin
kabirlerini sık sık ziyâret ederdi. Özellikle Ebü'l-Abbâs Sebtî'nin kabrini, beş yüz defâdan
fazla ziyâret ettiği rivâyet edilir. Ebü'l-Abbâs Sebtî'nin kabrini ziyâret etmek için gittiği
zaman, olmasını istediği bir hususu kâğıt üzerine yazar, kâğıdı kabrinin üzerine koyardı. O
zâtı vesîle ederek Allahü teâlâya duâ eder; "Bu kâğıtta yazılı husûsun berâetini (hakkımda
hayırlı mı hayırsız mı olduğu husûsuna işâret edilmesini) istiyorum." der ve uygun cevâbı alıp
dönerdi. Bu ziyâretleri esnâsında başka kimseler de bulunup verilen cevâba şâhid olurlardı.
Cumâ günü olduğu zaman, kabristanlara gider, kimlere ait olduğu bilinmeyen kabirleri
ziyâretle kabirdeki kimselerin rûhuna Kur'ân-ı kerîm okur, duâ ederdi.
Ahmed Bâbâ Tenbektî, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek derece ve irfân sâhibi, ilmiyle âmil,
bir zattı. Fazîletli, mütevâzi ve bildiğini öğretmekten zevk duyan bu âlimden pek çok kimse
zâhirî ve bâtınî ilimleri öğrenip yükseldi. Bu yüzden onun evi ilim ve irfân meclisiydi.
Ebû Abdullah Muhammed bin Yâkub el-Merâkeşî onun hakkında şöyle demektedir:
"Ahmed Bâbâ, ilmiyle amel eden âlim, zekî, ileri görüşlü ve firâset sâhibi, fıkıh, hadîs, tefsîr,
usûl ve târih ilimlerinde yüksekti. Kendisine gelen kimselerin işlerine yardımcı olurdu. İlim
öğrenme ve öğretmeden geri durmadı. Aklî ve naklî ilimlere dâir birçok eser yazmıştı. Batıda
ondan daha doğru sözlü, isbatlı ve iknâ edici konuşan, ilim yolunda ilerlemiş bir kimse
görmedim."
Âlim, fâzıl, güzel ahlâk ve tevâzu sâhibi olan Bâbâ Ahmed Tenbektî'nin, fıkıh, tefsîr, hadîs
ilimlerine dâir kırktan fazla eseri vardır. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1)
Hâşiyet-ül-Muhtasar-il-Halîl fil-Fürû', 2) Tenbîh-ül-Vakıf alâ Niyyet-il Hâlif, 3)
Ta'lîkun alâ Evâil-il-Elfiye, 4) Neyl-ül-Emel fî Tafsîl-in-Niyyeti alel-Amel, 5)
En-Nüket-ül-Müstecâde fî İlhâk-il-Fâili bil-Mübtedei fî Şart-il-İfâde, 6) El-Hadîsu
vet-Te'nîs fil-İhticâci bi İbn-i İdrîs, 7) Celb-ün-Ni'met ve Def'un-Nikmet fî
Mücânibet-iz-Zulmet, 8) El-Matlabu vel-Ma'râb fî A'zam-i Esmâ-ir-Rabb, 9) Tertîbühü
Câmi'ul-Mi'yâr, 10) Tezyîl-üd-Dîbâc, 11) Ed-Dürr-ün-Nazîr, 12) Hamâil-üz-Zehr, 13)
Neşr-ul-Abîr, 14) Dürer-ül-Vişâh bi-Fevâid-in-Nikâh, 15) Şerh-us-Südûr ve Tenvîr-ül
Kalbi bi-Beyânî Magfireti lil-Cenâb-ın-Nebevî min-ez-Zenb, 16) Şerh-us-Suğrâ
lis-Sünûsî, 17) Kifâyet-ül-Muhtac li-Ma'rifeti mâ Leyse fid-Dîbâc.
1) Hülâsat-ül-Eser; c.1, s.170,172
2) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.155,156
3) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.1, s.145
4) Ta'rîf-ul-Halef; c.1, s.16,25
5) Brockelmann; Gal: 2, s.618, Supp: 2, s.715
6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.15, s.157

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder