Bağış Yap
25 Haziran 2013 Salı
AHMED BİN SÜLEYMAN ERVADİ
AHMED BİN SÜLEYMAN ERVADİ
Evliyânın büyüklerinden. İsmi Ahmed bin Süleyman Ervâdî'dir. Trablusşam vilâyetine bağlı
Ervâd kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Evliyânın en büyüklerinden
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin ders ve sohbetlerinde yetişti. Şam sâhillerinin büyüğü
adıyla meşhur oldu. Çok talebe yetiştirdi. 1858 (H.1275) senesinde Trablusşam'da vefât etti.
Dibâ Mescidi yanına defnedildi. Kabri ziyâret mahallidir.
Ahmed Ervâdî ilk tahsîline memleketinde başladı. İlim ve irfânını arttırmak için Trablusşam,
Mısır ve başka yerlere gitti. Zamânın meşhur âlimleriyle görüştü. Kendilerinden icâzet,
diploma aldı. Görüştüğü âlimlerin en meşhurları; Ezher Üniversitesi hocalarından İbrâhim
el-Bacûrî, Muhammed el-Fudalî, Mısır Müftüsü Ahmed et-Temîmî, Muhammed el-Muşmûnî,
Ahmed es-Sâvî, Mustafa el-Mubellât, Mustafa Belâkî, Şeyh Abdurrahmân Küzbürî, Hüseyin
ed-Decânî ve Allâme Muhammed ibni Âbidîn hazretleridir.
Ahmed bin Süleyman Ervâdî aynı zamanda muhîtindeki birçok velînin sohbetlerine devâm
etti. Meczûb, kendinden geçmiş hak âşığı, ümmî olan sâlih kimselerle görüştü. Bunlardan
insanları terbiye usullerini öğrendi. Ekberiyye, Rıfâiyye, Düsûkıyye, Ahmediyye (Bedeviyye),
Halvetiyye ve Şâziliyye tarîkatlerinde icâzet aldı. Daha sonra da Şam'da evliyânın gözbebeği
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetlerine katıldı. Kısa zamanda olgunlaştı.
Kendisine icâzet verilip insanlara doğru yolun bilgilerini anlatıp öğretmek için Trablusşam'a
gönderildi. Ervâdî hazretleri böylece Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Sühreverdiyye, Kübreviyye,
Çeştiyye yolunun ilim ve irfânına kavuşmuş oldu.
Ahmed Ervâdî hazretleri, hocasının; "Sana Şam sâhillerinin büyüğü denilse yeridir." iltifâtına
kavuşup, Trablusşam vilâyetinde talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Talebelerini bâzan
muhabbet nazarıyla, bâzan etrafına toplayıp onların kalplerine teveccüh ederek boş ve zararlı
düşüncelerden kurtarmak sûretiyle terbiye etti.Talebelerinin en meşhuru, İstanbul'a
teşriflerinde icâzet verdiği Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî'dir. Bu zâta, İstanbul'daki
evliyânın en büyüklerinden biri olanAbdülfettâh-ı Bağdâdî Akrî hazretleri ile görüşmesini ve
ona bağlanmasını tavsiye etmiştir.
Selîm Mesûtî, Abdüllatîf bin Ömer el-Buhârî Ahmed Ervâdî hazretlerinin diğer kıymetli
talebelerindendir.
Ahmed Ervâdî hazretlerinin çok kerâmeti görülmüştür; talebesi Selim el-Mesûtî anlatır:
"Birgün hocamın elinde az mikdârda su alan bir kap vardı. Onunla abdest almaya başladı. Su
yetmedi ve bitti. Bunun üzerine hocam su kabına baktı. Kap âniden su ile doluverdi. Bir
müddet sonra yine bitti. Yine aynı şekilde baktı. Kap evvelki gibi su ile doldu. Bu hâl
abdestini alıncaya kadar üç-dört defâ devam etti. Bu hâdiseye gözlerimle şâhid oldum."
Ahmed Ervâdî hazretleri tayy-i mekân eder, bir anda başka yerlere gider gelirdi. Bir defâsında
kendisinden çok uzak bir yerde haksızlığa uğrayıp hapsedilmiş bir talebesinin yardım istemesi
üzerine tayy-i mekân ederek, bir anda oraya gidip gelmek sûretiyle onu kurtardı.
Ahmed Ervâdî hazretleri yüz otuza yakın eser yazdı. Eserlerinden en meşhurları şunlardır: 1)
Ferâid-ül-Fevâid, 2) Mir'ât-ül-İrfân, 3) Târîh-u Kebîr, 4) Keşf-üs-Sütûr an Meânî
Salât-in-Nûr, 5) Risâletün fil-Halvet, 6) Evrâd.
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.350
2) Hadikat-ün-Nediyye; s.7
3) İrgam-ül-Merîd; s.85
4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.1, s.236
5) Tıbyân-ül-Vesâil-il-Hakâyık; c.1, s.329
6) Menâkıb vet-Tevessül; s.27
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder