Bağış Yap

Amount :
Other : USD

11 Haziran 2013 Salı

AHMED KÂDİRÎ


AHMED KÂDİRÎ;
Şam velîlerinden. İsmi, Ahmed, babasının ismi Süleymân'dır. Nisbetleri Kâdirî, Dımeşkî'dir.
1514 (H.920) senesinde Dımeşk'de (Şam'da) doğdu. 1596 (H.1005) senesi Ramazân-ı şerîf
ayında Dımeşk'de vefât etti. Emevî Câmiinde büyük bir kalabalık tarafından cenâze namazı
kılındı. Emîr Seyfeddîn Medresesinin bahçesine defnedildi.
Ahmed Kâdirî, ilk tahsîlini velî bir zât olan babasının yanında yaptı. Ahlâkı ve huyu çok
güzeldi. Açık kerâmetleri görüldü. Herkesten hürmet ve saygı görürdü. Tasavvufta üstün
derecedeydi. Sözleri hoş ve güzeldi. Ömrünü nefsi ile mücâdele ederek geçirdi. Çok ibâdet
ederdi. Bedrüddîn Gazzî'nin hadîs derslerinde kemâle geldi. Baba ve dedeleri, âlim, ârif ve
evliyâdandı. Babasının vefâtından sonra, yerine geçip, insanlara ilim ve edeb öğretmekle
meşgûl oldu. Önceleri Dımeşk'ın Şelâha mahallesinde ikâmet etti. Sonra Emîr Seyfeddîn
Kılıç Medresesine yerleşti. Medreseyi tâmir ettirdi. Bahçesine bir sebil yaptırdı. Sebilin
kitâbesinde; "Bu sebil Ahmed'indir. Hiçbir şey Allahü teâlâya gizli değildir. Âfiyetle bu
sudan iç, şifâ olsun." yazılıdır.
Ahmed Kâdirî, medresede fakir talebelerin kalmaları için birçok odalar yaptırdı. Ayrıca ders
okuttu. Talebelere, ilim ve edeb öğretti. Cumâ günleri, Emevî Câmiinde ders halkası kurardu.
İnsanların arasını bulmaya, iyi geçinmelerine sebeb olmaya çok önem verirdi. Şöhreti her yere
yayıldı. Devlet adamları ziyâretine gelip duâsını alırlardı. Herkese iyi muâmele ederdi.
Önceki âlimlerin söz ve hâllerini anlatırdı. Kendisine gelenlere ikrâm eder, fakirlere yemek
yedirirdi. Keşf ve kerâmetleri çok görüldü.
Bir gün Şam beldesi sorumlusu olan Hüsrev Paşayı ziyârete gitti ve; "Bugün başınıza birşey
gelmesinden korkarım. Yerinizden kat'iyyen ayrılmayınız!" buyurdu. Hüsrev Paşa buna
ehemmiyet vermeyip, o gün dışarı çıktı. Atına binip bir tarafa yöneldi. Çok hızlı giden atı, bir
anda tökezledi. Üzerindeki Hüsrev Paşa, bir kaya üzerine düşüp, bir tarafı kırıldı. Baygın bir
durumda evine getirdiler. Uzun zaman tedâvî gördü ve iyileşti. Bir daha âlimlerin sözlerinden
ve îkazlarından çıkmamağa dikkat etti.
Ahmed Kâdirî, kaybolan bir şeyin bulunması için, şu duâyı okurdu: "Allahümme yâ mu'tî min
gayri talebin ve yâ Râzıkan min gayri sebebin redde aleyye mâ zehebe."
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.331
2) Hulâsat-ül-Eser; c.1. s.207
3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.15, s.166

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder