Hakk'ın en şa'şaalı nûru tecelli etti.
Doğdu Kur'an güneşi, leyle-i fetret bitti.
Ramazan ayının 27. gecesi "Kadir Gecesi"dir. İnsanlara dünya ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren, beşeriyyeti karanlıklardan çıkarıp aydınlığa kavuşturan dinimizin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim Ramazan ayında, Kadir gecesinde inmiştir.
Bu gece, çok şerefli ve müstesna bir gece olduğundan müstakil bir sûre ile şerefi yükseltilmiş, Kur'an-ı Kerimin 97. sûresi buna tahsis edilmiştir.
Kuran-ı Kerim - KADR SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. Sûre, Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır.
Kadr, azamet ve şeref demektir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
1. "Doğrusu, Biz, onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin?
3. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.
5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."
Bu kutsal gecede;
- Şerefli bir kitap (Kur'an-ı Kerim)
- Şerefli bir melek aracılığıyla, (Cebrail)
- Şerefli bir ümmetin,
- Şerefli peygamberine (Hz. Muhammed A.S.) nazil oldu.
Kadir gecesi;
- Kur'an-ı Kerim'in bu gecede inmesi,
- Bu gecenin bin aydan (83 sene, 4 ay) daha hayırlı olması,
- Allah'ın ezelde takdir ettiği şeylerden bir yıllık olayların ana kitaptan alınarak görevli meleklere bildirildiği gece olması, sebebiyle üstün bir değer taşımaktadır.
Cebrail (a.s.)'in diğer meleklerle bu gece yeryüzüne inerek Allah'a ibadet eden kulları selâmlamaları ve bu gecenin tan yeri ağarana kadar selâm ve esenlik olması da ilâhî rahmetin çok güzel bir tecellisidir.
Bin aydan daha hayırlı olduğu açıkça bildirilen bu gece bizim için Allah'ın büyük bir lütfudur.
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
"Kim ki faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır."
Peygamberimiz, Ramazanın son on gününde, her zamankinden daha fazla ibadet eder, aile fertlerini de ibadet için uyandırırdı.
Hiç şüphesiz Kadir gecesine yetişmek mü'minler için büyük bir mutluluk olduğu gibi, en iyi şekilde değerlendirilmesi gereken bir fırsattır.
Bu geceyi, namaz kılmak, Kur'an okumak, dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak suretiyle ihya etmeliyiz. Namaz borcu olanların hiç olmazsa bir gün bir gecelik kaza namazı kılmaları, böyle bir borcu olmayanların ise nafile namaz kılmaları uygun olur.
Peygamberimiz Kur'an okuyanlara bu Yüce Kitab'ın şefaat edeceğini şu sözleri ile bildirmiştir.
"Kur'an okuyunuz, zira O, kıyamet gününde sahibine (okuyana) şefaatçı olarak gelir."
Bu sebeple, Kur'an-ı Kerimin yeryüzüne inmeye başladığı bu mübarek gecede, Kur'an okumanın ayrı bir değeri vardır.
Peygamberimizin saygıdeğer eşi Hz. Aişe (R.A.) diyor ki: "Peygamberimize:
- Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim" diye sordum. Peygamberimiz:
-"Allahım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet" diye dua et" buyurdu.
İbn Fariz diyor ki:
Hak tecelli ederse, bütün geceler Kadir gecesidir. Vuslat ve mulâkat günlerinin hepsi de cuma günüdür.
Konu ile ilgili rivayetler arasında; Kadir gecesinin, Ramazanın son on gününde, sayıları tek olan gecelerin içinde ve bu tek sayılı gecelerden de 27. gecede olduğu rivayeti tercih edilmiş ve asırlardan beri mü'minlerce kutlanagelmiştir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder