Bağış Yap

Amount :
Other : USD

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetname 36.Bölüm

Marifetnâme 36.Bölüm

İKİNCİ BÖLÜM

Göğüs, omuz, el ve parmak adalelerinin keyfiyet ve hareketlerini altı madde ile açıklar.

Birinci Madde

Göğsü kavrayan ve yayan adaleleri bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilgileri demişlerdir ki: Göğsü hareket ettiren adalelerin bazısı, ancak yayar kavramaz. Göğsün bu adalelerindendir ki, nefs uzuvlarıyla gıda uzuvları arasında perde olan açıklanacak adaleler bunlardandır. Bir çift adale dahi boyun kemiği altında konulmuştur ki, bitiş yeri omuz başına uzayan adı geçecek cüzden bulunmuştur. Göğsün birinci kaburgasına sağ ve soldan bitişip, o kaburgayı çekmek içindir. bir çift adalesinin iki kat ferdinin iki cüzünün üstleri boyuna bitişik olup, onu hareket ettirmiştir. Aşağıları, göğsü hareket ettirmeğe yetmiştir. Göğsün beşinci ve altıncı kaburgasına bitişik olan, aşağıda anlatılacak, bir adaleye karışıp gitmiştir. Bir çift adalesi dahi omuzdan bir çukur yerden bitmiştir ki, birinci omurdan omuza inen bir çift adaleye yetmiştir. İkisi bir adale gibi olup, arkadaki kaburgalara gitmiştir. Dördüncü çift adalesi, boyunun yedinci omurundan ve göğsün birinci ve ikinci omurundan çıkıp, böğür kaburgalarına bitişik olmuştur ki, göğsü yayan adaleler bunlardır.

Göğsü kavrayan adalelerin biri tali olarak kavrayıcı perdeden ve bizzat kavrayan adalelerden bir çift adaledir ki, üst kaburgaların esasları altında uzayıp, göğsü bağlamış ve toplamıştır. Bir çifti dahi bu kaburgaların etrafı yanında, çene ile hançere arasında bitişip, karnın düz adalelerine karışmıştır. İki çift adale dahi bu çifte yardımcı kılınmıştır.

Göğsü hem kavran, hem de yayan adaleler onlardır ki, kaburga aralarını birleştirmişlerdi. Şu halde her kaburga arasında dört adale vardır ki, liflerinin bazısı, kaburgaların dışına, bazısı içine varıp bitişmişlerdir. İki adale boynun omuz tarafına gelip, evvelki kaburgaya sağ ve soldan bitişmiştir. Onu yukarıya kaldırıp, göğsün ayrılmasına yardımcı kılınmıştır. Şu halde göğüs adalelerinin hepsi doksana ulaşmıştır. Omuzu hareket ettire yedi çift adaledir ki, iki çifti başın sonundan gelip, bir çifti omuzun üstüne, boyun kemiğine varıncaya dek yetmiştir. Baş nahiyetinde eğim ile omuzu kaldırmıştır. Öbür çifti dahi, omuzun aslına bitişik olup, onu, baş hizasına kaldırmıştır. Bir çift adale dahi birinci omurdan gelip, omuz üstüne bitişip, onu boyuna yakın etmek için yetmiştir. Dördüncü çift, lam kemiğinden bitip, yine omuzun üzerine gidip, onu kaldırmıştır. İki çift adale, göğüs omurlarında ve boyun omurlarında olan susamsılardan bitip, omuzu, geriye ve aşağıya hareket ettire gitmiştir. Yedinci çift, kalandan çıkıp, sadece omuzu aşağıya ve öne çekerler. Omuzu adale ile beraber yukarı tarafa kaldırırlar. Göğsün yayılmasında dahi yardım ederler.

İkinci Madde

Omuz mafsalını pazu ile hareket ettiren adaleleri bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Omuz mafsalını hareket ettiren pazu adaleleridir ki, onların üçü göğüsten gelip, pazuyu aşağıya çekerler. Bu üç adalenin biri, meme altından çıkıp, pazuya yakın olan omurun önü yanında pazunun önüne bitişik olup, omuzu aşağı getirmek ile, pazuyu göğse yakın eder. Adı geçen üç adalenin biri dahi bağır kemiklerinden çıkıp, pazunun ucu iç tarafında bitişip, pazuyu kaldırmasıyla göğse yakın eder. Üçüncü büyük adale, bağır kemiğinden çıkıp, pazunun ön aşağısına bitişmiştir. eğer üstteki cüz'ü lifi ile amel ederse pazuyu kaldırarak, göğse getirir. Eğer iki cüz'ü ile beraber amel ederse pazuyu düz olarak göğse getirir Pazunun iki adalesi koltuk altından çıkıp, büyük adalenin bitişmesinden ziyade bitişip, bir büyüğü böğür kemiğinden ve kaburgalar gerisinden gelip, pazuyu bu kaburgalar tarafına düz olarak çeker. İkinci incesi koltuk altı derisinden ortaya eğik gelip, meme semtinden üst tarafa çıkan adalenin kirişine bitişip, arka tarafa eğilip, batmıştır. Evvelki adaleye yardımcı olmuştur. Bu pazunun beş adalesi dahi vardır ki, hepsi omuz kemiğinden çıkmıştır. Bunların biri, omuzun üst kaburgası ile diyaframı doldurup, ucu pazu tarafından dış tarafın üst cüz'üne geçip gitmiştir. Bunların ikisinin çıkış yereri omuzun üst eğesi olmuştur. Biri büyüktür ki, lifini alttaki cüz perdelerine gönderip, diyafram ile alt eğenin arasını doldurmuştur. Pazunun ucuna dış taraf sonunda bitişip, pazuyu dıştan yana meyil ile uzaklaştırmıştır.


 İkincisi, birincisine bitişik olup, bununla bunun görevini yerine getire gelmiştir. Lakin ikinci adale, omuz üstüne bağlı olup, pazunun dışına bitişip, onu dıştan yana eğik kılmıştır. Dördüncü adale omuz kemiğinin çukur yerini doldurup, kirişi pazunun ucunun iç tarafından giren adalenin cüz'lerine bitişip, pazuyu geriden yana kaykıltmıştır. Beşinci adalenin bitiş yeri omuzun alt eğesinin aşağı tarafındandır. Kirişi koltuk altının üstünden yükselip, küçük adalenin birleşimi üstünde pazuda bitişik olmuştur. Bu adalenin işi, pazunun üt ucunu yukarı tarafa çekmektir. Pazunun iki başlı bir adalesi dahi vardır ki, onun işi boyunun altından ve boyundan gelip, pazuyu kuşatmaktır. Bunun bir başı pazuya girmiştir. Öteki ucu pazunun dışından omuz altından hasıldır. Bir miktar dolaşık şekilde dışa eğimlidir. Şu halde eğer iki cüz'ü ile amel ederse, pazuyu düz olarak kaldırır. Pazunun iki küçük adalesi dahi vardır ki, biri meme üstünden gelir. Biri omuz mafsalında gömülmüştür.
Üçüncü Madde

Kolun adalelerini ve hareketlerini bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Kolu hareket ettiren adalelerin bazısı yayar, bazısı kavrar. Bunlar pazu üzerinde konulmuştur. Bunların bazısı pazunun yüzü üzerine kapanır. Bazısı yayar ve gevşektir. Bu adaleler pazu üzerinde değildir. Lakin yayanlar, bir çift adaledir ki, ikisinden biri içeride meyl ile kolu açar. Zira ki bu, pazunun önü altında ve omuzun alt eğesinden çıkıp, dirseğe iç cüzleri yanında bitişmiştir. ikincisi dışarıya meyleder. Kolu yayar. Zira ki bu adalenin kafasından gelip, dirsekten çıkan cüzlere bitişir. Bu iki adale, işte toplandığında, kolu düz olarak yayarlar.

Kavrayanlar, bir çift adaledir ki,ikisinden büyüğü kolu, içe meyl ile kavrar. Zira ki bu, omuzun alt çıkıntısından karga burnun tepesinden çıkıp, pazunun içine meyledip, dirseğin ön üst kirişine bitişir ikincisi kol dışına meyledip, kavrar. Zira ki bunun çıkış yeri pazunun dış gerisindendir. Bu bir adaledir ki, iki et başı vardır. Biri pazunun arkasından, biri önünden geçip, dışarıya meyl ile kavrayan, alt dirseğin alt önüne ve içine meyl ile kavrayanı üstüne bitişmiştir. Ta ki, sağla çekeler. Bu iki adale, bu iki işte birleştiğinde kolu düz olarak toplarlar. Bu iki yayıcı adalenin içinde bir adale vardır ki, pazu kemiğini kuşatıp kavrar. Kolu yüzü üzere kapayan adaleler, bir çifttir ki, dışarıda konulmuştur. Bu iki adalenin birisi pazu başının iç tarafının üstünden çıkıp, dirseğin üstüne bitişip, bilek mafsalı olmuştur. İkincisi, ondan küçük, lifi geniş, uçları sinirli olup, dirseğin altından doğup, bilek mafsalı yanında bilek kemiği üstüne bitişmiştir.

Kolu, dışı üzere yayan adaleler, bir çifttir ki, ikisinden biri iki bileğin dışında konulmuştur. Bilek üstüne kirişsiz bitişmiştir. ikincisinin çıkış yeri, pazunun dış ucundan yana, üstteki cüzünden uzayan ince kemikten olup, koldan geçerek, nüfuz etmiştir. Ta bilek mafsalına yakın oluncaya değin gitmiştir. Böylece bileğin üst tarafından iç cüzüne gelip, kiriş perdeleriyle bu adaleye bitişmiştir.

Dördüncü Madde

Bilek adalelerini ve hareketlerini bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Bilek mafsalını hareket ettire adalelerin bazısı yayıcı, bazısı kavrayıcı; bazısı dışı üzere yaycı, bazısı yüzü üzere kapanmıştır.

Bileği yayan adalelerin bazısı birbirine bitişik olup, birbirinin alt ortasından çıkıp, kirişi başparmağa bitişik olup, onunla işaret parmağından uzaklaşır. Biri dahi üst bilek kemiğinden çıkıp, kirişi bilek kemiğinden başparmağın hizasına konulan evvelki kemiğe bitişmiştir. Bu ikisi bile hareket ettiğinde bileği biraz açarlar. Eğer sadece ikinci adale hareket eylese, bileği sırtı üzere eğer. eğer yalnız pazu hareket eylese, hem bileği düşürür ve hem başarmağı, işaret parmağından uzaklaştırır. Bir adale, pazunun uç altlarından çıkıp, bilek üstünün dış tarafından yana konulup, iki başlı bir kirişini gönderip; bir başı, işaret parmağıyla ön ortasında konan tarağın ortasına bitişik olup, öbür başı bilek yanında bileğin üstü üzerine dayanıp, bileği yaymıştır.

Bileği kavrayan adalelerin bir çifti, kolun dış tarafı üzerindedir ki, onun bir adalesi pazu ucu tepesinden bitip, serçe parmağın önünde olan tarağa bitişmiştir. Üst adalesi, onun üstünden çıkıp, yine sözü edilen tarağa bitişmiştir. Onunla bir adalesi, pazunun alt cüzlerinden çıkıp; açıklanan iki adalenin yerleri arasına girmiştir. Bunun iki ucu vardır ki, birine haç gibi girmiş olup, işaret parmağıyla ortası arasında olan yere bitişmiştir. Bu ikisi birlikte hareket ettiğinde, bileği kavrarlar. Şu halde açıklanan kavrayıcı ve yayıcı adaleler bizzat bileği eğri ve bombeli dahi ederler. Eğer küçük parmağın önünde bulunan tarağa itişen adale yalnız hareket ederse, avucu bir miktar sırtı üzere döndürür. Eğer başparmağın açıklanacak adalesi, bu adaleye yardım ederse, avucu tamam döndürür. Eğer başparmak önünde bileğe bitişik olan adale tek ve hareketli olsa, avucu bir miktar yüzü üzere katlar. Eğer küçük parmağın açıklanacak adalesi buna yardımcı olsa, avucu tamamen katlamış, kapamış olur.

Beşinci Madde

Parmakların adalelerini ve hareketlerini bildirir.

Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Elin parmaklarını hareket ettiren adalelerin bazısı, aya kemiklerinde hâsıldır. Bazısı bilek kemiklerine bitişiktir. Eğer hepsi ayada olsalardı, etin çoğalmasıyla aya büyük olup, hafiflik olmazdı. Onda bu letafet kalmazdı. Çünkü bilek adaleleri parmaklardan uzak olmuştur. Şu halde onun için kirişleri yuvarlak, metin ve uzun olup, her taraftan gelen perdelerle sağlamlık bulmuştur. Hareketli azaya bitişmeleri için, lifleri geniş ve kuşatıcı kılınmıştır. Parmakları açıp, aşağıya hareket ettiren adalelerin hepsi bilek kemiği üzerinde konulmuştur. Şu halde parmakları aşağıya hareket ettirmekle açan adalelerin biri bileğin sırtının üzerinde konulmuştur. Şu halde parmakları aşağıya hareket ettirmekle açan adalelerin biri bileğin sırtının üzerinde konulmuştur ki, pazunun alt ucunun dış cüzünden çıkıp, kirişlerden dört parmağa gönderip, onları aşağıya hareket ettirmekle açmış ve yaymıştır. Bu açan adalelerin üçü dahi bir tarafta, biri irine bitişik olup, biri pazunun uç ve dışının iki çıkıntısı arasında orta cüzünden çıkıp, küçük parmakla yanındakine iki kiriş göndermiştir. Bu bitişik o an adalelerin ikincisi pazu kemiğinin iki çıkıntısı altından ve alt çıkıntı tarafından çıkmış, ortası ile küçük parmağa iki kiriş göndermiştir. Üçüncüsü üst bileğin üstünden çıkıp, başparmağa bir kiriş göndermiştir. Bu adale yanında bir adale dahi vardır ki, bilek adalelerinde açıklanmıştır. Onun çıkış yeri, bileğin alt ortasıdır ki, onun kirişi küçük parmaktan başparmağı uzak etmiştir.

Parmakları açan ve kapayan adalelerin bazısı, bilek kemiği üzerinde, bazısı avuç içinde konulmuştur. Ama bilek üzerinde olanlar, üç adaledir ki, kolun ortasında biri birini üzerinde tertip üzere konulmuştur. En değerlileri aşağıda gömülü olup, bileğin alt kemiğine bitişik ola adale bulunmuştur. Bunun işi, önemli olduğundan yeri dahi korunmuştur. Bu alt adale, pazunun dış ucunun ortasından çıkıp, ondan kirişi geniş olup, beş kirişe ayrıldıkta; her bir parmağa girip, dört parmağın evvelki, ikinci ve üçüncü mafsallarını kavramıştır. Başparmağın kirişi, ikinci ve üçüncü mafsalını kavramıştır. İkinci adale, bunun üstünde, bundan küçük olup, pazu kemiğinin ucu içinden çıkıp, bilek altına bitişmesi azdır. Bileğin üt yüzeyi ki, iç ve dış tarafa müşterektir, onun üzerinden geçip, baş parmak tarafına ulaştıkta; içeriye meyledip, kirişlerini dört parmağın mafsallarına gönderiştir. Ta ki onları kavrasınlar. Ama üçüncü adale, kavramak için değildir. Lakin kirişiyle avuç içine girip, aya içinde genişlemiş ve yayılmıştır. Ta ki el ayasına dokunma ve his duygusu bahsedip, ki bitmesinden ani olup alma ve yakalamada kuvvet ve metanet vere.

Altıncı Madde

El ayasındaki adaleleri ve faydalarını bildirir.

Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdi ki: Kol adalelerinden başparmağı kavramak için bir tek adaleye ihtiyaç olup, dört parmak, ikişer adale ile kavranmış olmalarında hikmet budur ki, dördünün en önemli işleri, kavramaktır. Başparmağın ise en lüzumlu işleri, açılmak ve işaret parmağından uzaklaşmaktır.

El ayasının kendinde olan adaleler, 18 bulunmuştur ki, biri birinin üzerinde iki saf kılınıp, tertip ile düzen olmuştur. Birinci saf, el ayasının iç aşağısında ve bu saf, el ayasının dış üstünde kılınmıştır. Ama aşağı safta muntazam olan yedi adaledir ki, biri, parmakları üst tarafa çekip, meyilli edenlerdir. Başparmağın adalesi bilek kemiklerinin evvelinden çıkıcıdır. Altıncı adalesi, kısa ve geniş bulunup, lifi kıvrımlı kılınmıştır ki, ucu ve ortası hizasında tarak kemiğine bağlanmıştır.

Kirişi, başparmağa bitişik olup, onu aşağıya göndermiştir. Yedini adalesi, küçük parmak yanında olan tarağın kemiğinden çıkıp, küçük parmağı aşağı indirmişti. Bu yedi adaleden hiçbiri parmakları kavramak için değildir. Belki beşi yukarı kaldırmak ve ikisi indirmek içindir. Ama üst safta muntazam olan 11 adaledir ki, sekizinden her ikisi, dört parmak mafsallarından evvelki mafsallarına, biri birinin üzerinde bitişiktirler. Ta ki evvelki mafsalları sağlam kavrayalar. Ama üçü başparmak ile küçük parmağa üçer adale indirici tayin olunup, geri kalan üçünün her birine ikişer adale indirici verilmiştir. Her parmağın kavrayıcısı dört, kaldırıcısı birer adale yaratılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder