Bağış Yap
26 Nisan 2013 Cuma
Silsile-i aliyye - 8- Yusuf-i Hemedanî
8- Yusuf-i Hemedanî
Yusuf-i Hemedani hazretleri, insanları Hakka dâvet eden, onlara do ru yolu gösterip,
gerçek saadete kavu turan ve kendilerine “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin
sekizincisidir. Fıkıh âlimi idi, hadîs ilmini de ö rendi. Tasavvufu Ebû Ali Fârmedî
hazretlerinden ö renip, onun sohbetinde yeti erek kemale ula tı. Yüzlerce talebesi vardı.
Abdullah-i Berkî, Ahmed Yesevî ve Abdülhâlık-ı Goncdüvani gibi büyük velîler yeti tirdi.
Bir taraftan do ru din bilgilerini ö retmeye çalı ır, insanlarla u ra maktan, onları
yeti tirmek için çalı maktan hiç sıkılmazdı. Di er taraftan, a rılara ve yaralara ilaç yaparak
herkesin derdine deva bulmaya çalı ırdı.
Necibüddîn irazi isimli bir zat anlatır: Bir zamanlar evliya sözlerinden birkaç parça
elime geçmi ti. nceledim, çok ho uma gitti. Bunlar kimin sözüdür, bu zatı bulayım da,
istifade edeyim dedim. Bir gece rüyada, heybetli, vekarlı, ak sakallı, pek nûrânî bir zatın
evimize girdi ini gördüm. Hemen abdest almaya gitti. Beyaz bir kaftan giymi ti. Kaftanın
üzerinde iri hatla, altın suyu ile, Âyet-el-kürsî ba tan aya a kadar yazılmı tı. Ben onun
arkasından gittim. Kaftanı çıkarıp bana verdi. Bu kaftanın altında ondan daha göz kama tırıcı
bir ye il kaftan daha vardı. Bunda da, önceki gibi aynı hatla, altın yazıyla Âyet-el-kürsî
yazılmı tı. Onu da bana verdi. “Ben abdest alıncaya kadar bunları tut!” buyurdu. Abdest aldı.
“Bu iki kaftandan hangisini istersen sana vereyim.” buyurdu. Hangisini verirseniz iyi olur
dedim. Ye il kaftanı bana giydirdi. Beyazı da kendisi giydi. “Ben, o okudu un parçaların
sahibi olan Yusuf-i Hemedani'yim.” buyurdu. Uyanınca çok sevindim. Ona olan sevgim
arttı.
bni Hacer-i Mekkî hazretleri anlatır: Ebu Said Abdullah, bn-üs-Sakkâ ve Seyyid
Abdülkâdir-i Geylânî ilim ö renmek için Ba dat’a geldiler. Yusuf-i Hemedani hazretlerinin,
Nizâmiyye Medresesinde vâz etti ini duymu lardı. bn-üs-Sakkâ; “Ona bir soru soraca ım
ki cevabını veremeyecek.” dedi. Ebû Saîd Abdullah; “Ben de bir soru soraca ım. Bakalım
cevap verebilecek mi?” dedi. Küçük ya ına ra men büyük bir edeb timsâli olan Abdülkâdir-i
Geylânî de “Allah korusun. Ben nasıl soru sorarım. Sadece huzurunda beklerim, onu
görmekle ereflenir, bereketlenirim” dedi. Nihayet Yusuf-i Hemedani hazretlerine geldiler.
Üstad, bn-üs-Sakkâ’ya dönerek; “Yazıklar olsun sana! Demek bana, cevabını
bilemeyece im sual soracaksın ha! Senin sormak istedi in sual udur. Cevabı da öyledir.
Senden kâfirlik kokusu geliyor.” buyurdu. Sonra Ebu Said Abdullah’a dönerek; “Sen de
bana bir sual soracaksın ve bakacaksın ki, ben o sualin cevabını nasıl verece im. Soraca ın
sual udur ve cevabı da öyledir. Fakat sen de edebe riayet etmedi in için, ömrün sıkıntı ile
geçecek.” buyurdu. Sonra Abdülkâdir-i Geylânî’ye döndü. “Ey Abdülkâdir! Bu edebinin
güzelli i ile, Allahü teâlâyı ve Resûlünü râzı ettin. Ben senin Ba dat’ta bir kürsîde
oturdu unu, çok yüksek bilgiler anlattı ını, “Benim aya ım, bütün evliyânın boyunları
üzerindedir.” dedi ini sanki görüyor gibiyim ve ben, yine senin vaktindeki bütün evliyayı,
senin onlara olan yüksekli in kar ısında boyunlarını e mi halde olduklarını görüyor
gibiyim.” Buyurdu.
Aradan yıllar geçti. Abdülkâdir-i Geylânî zamanındaki evliyânın en üstünü, ba tâcı
oldu. Öyle yüksek derece ve makamlara kavu tu ki, insanlardan ve yüksek zatlardan herkes
gelerek, mübârek sohbetlerinden istifâde ederlerdi. Bir gün buyurdu ki: “Benim aya ım,
bütün evliyânın boyunları üzerindedir.” Zamanında bulunan bütün evliyâ, onun
kendilerinden çok yüksek oldu unu bilirler ve üstünlü ü kar ısında boyunları e ri olurdu.
Bunlar meydana çıktıkça, Yusuf-i Hemedani hazretlerinin senelerce önce haber verdi i
hâller anla ılıyordu.
bn-üs-Sakka ise, çok güzel konu urdu. öhreti zamanın sultanına ula tı. O da bunu elçi
olarak Bizans’a gönderdi. Hıristiyanlar buna çok ilgi gösterdiler. Nihâyet, onlara aldanarak
hıristiyan oldu.
Ebû Saîd Abdullah da diyor ki: Hayatım sıkıntılar içinde geçti. Yusuf-i Hemedani
hazretlerinin, her üçümüz hakkında da söyledi i aynen meydana geldi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder